Reşehât, tasavvuf tarihinimizin çok tanınan, okuyucu üzerinde derin iz bırakan eserlerinden biridir. Bu etki belki de yazılış sebebinden kaynaklanır. Kitabın müellifi Ali b. Hüseyin es-Safî, bu kitabı ayrı düştüğü mürşidi Hâce Ubeydullah Taşkendî’nin (k.s) sohbetinin hasretiyle ve teselli bulmak için yazdığını anlatır. Yüreğine ayrılık karanlığının çöktüğü demlerde, evliyaullahın hayat hikâyelerini ve menkıbelerini, onların hal ve makamlarını yâd edip yazarak kalbinin genişlediğini, rahatladığını söyler. Reşehât, gönül ehlinin menkıbe ve sohbetlerinin hasretle yanan bir gönülle dile gelişidir. Kâşî Mehmed el-Ma’rûf tercümesinin tam metninin Mustafa Özsaray tarafından sadeleştirilmesiyle hazırlanan bu kitap, Allah yolunda koşma şevki arayanlar için hakiki bir iksir.
Reşehât, tasavvuf tarihinimizin çok tanınan, okuyucu üzerinde derin iz bırakan eserlerinden biridir. Bu etki belki de yazılış sebebinden kaynaklanır. Kitabın müellifi Ali b. Hüseyin es-Safî, bu kitabı ayrı düştüğü mürşidi Hâce Ubeydullah Taşkendî’nin (k.s) sohbetinin hasretiyle ve teselli bulmak için yazdığını anlatır. Yüreğine ayrılık karanlığının çöktüğü demlerde, evliyaullahın hayat hikâyelerini ve menkıbelerini, onların hal ve makamlarını yâd edip yazarak kalbinin genişlediğini, rahatladığını söyler. Reşehât, gönül ehlinin menkıbe ve sohbetlerinin hasretle yanan bir gönülle dile gelişidir. Kâşî Mehmed el-Ma’rûf tercümesinin tam metninin Mustafa Özsaray tarafından sadeleştirilmesiyle hazırlanan bu kitap, Allah yolunda koşma şevki arayanlar için hakiki bir iksir.
